ve cemre düşer

 


birinci cemre havaya düşer.

görüyorsun, sırtımda yük yok.

özgür bir kuştan daha hafif,

bitmeyen bir kıştan daha soğuğum.

ısınmak için sıcak ülkelere göç mü etmeliyim?

bence bir müddet daha beklemeliyim.

bu yüksüzlüğün bir anlamı olmalı.


ikinci cemre suya düşer.

ben ızdırabın anlamını terleyerek öğrendim.

kabuslardan uyandıran terlemelerle.

o su bardağına sarılışımı nasıl anlatsam?

emin ol kimse sana böyle muhtaç kalmamıştır.

emin ol kimse suya böyle muhtaç kalmamıştır.

emin ol ızdırabımın suyu sensin,

su içeyim de, ruhum serinlesin.


üçüncü cemre toprağa düşer.

küçücük bebekken daha,

toprağa olan özlemim zuhur etmiş olacak ki beynime;

gizli gizli toprak yemişim evin bahçesinde.

karıncasıyla, solucanıyla yemişim.

olur da bir gün,

ayçiçeklerimizin toprağından da yersem,

sakın ha varıp söyleme anneme.


sıra sende.

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar